Her yıl ocak ayında rahim ağzı kanseri farkındalık ayı olarak çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu yıl da yılın ilk günlerinden itibaren birçok yerde rahim ağzı kanserine karşı farkındalık oluşturmak için çeşitli kamu çalışmaları başladı. Rahim ağzı kanseri, jinekolojik kanserler arasında kansere yakalanmadan taranabilen ve önlenebilen tek kanser türü olarak dikkat çekiyor.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, serviks kanseri, kadınlarda dünya genelinde en sık görülen dördüncü kanser türü. Rahim ağzı kanserinin yaygınlığını önlemenin oldukça basit yolları mevcut. Bu yolları ve rahim ağzı kanserinin detaylarını incelemek önemli bir adım.
Kadınlarda rahimin alt bölgesi serviks olarak adlandırılır. Serviks, rahim ile vajinanın arasında yer alır ve doğum esnasında bebek rahim ağzının genişlemesi sayesinde dışarı çıkar. Bu bölge, jinekolojik sağlık açısından kritik bir öneme sahiptir.
Rahim ağzı kanserinin temel nedeni HPV enfeksiyonudur. Her HPV pozitif kadın kanser olmaz, ancak her rahim ağzı kanserinde HPV pozitifliği bulunur. HPV'nin 200'den fazla türü vardır, ancak bunlardan sadece 15 yüksek riskli tür rahim ağzı kanseri ile ilişkilidir.
Cinsel hayatı başlayan her kadının düzenli aralıklarla jinekolog kontrollerine gitmesi önerilir. 30 yaşına kadar 3 yılda bir Smear testi yaptırılması, 30 yaş sonrasında ise sorun çıkmaması durumunda 3 yılda bir Pap Smear testi ve 5 yılda bir HPV testi yaptırılması tavsiye edilir.
Smear testi, rahim ağzından bir fırça yardımıyla sürüntü alınması ve bu sürüntüdeki hücrelerin laboratuvar ortamında incelenmesi işlemidir. Eğer Smear testinde hücre bozulmaları tespit edilirse, HPV testi yapılır ve pozitif sonuç alınırsa hasta jinekoloji onkoloji servisine sevk edilir.
HPV'ye bağlı rahim ağzında hücre bozulmaları tespit edilirse, bu lezyonların şiddetini belirlemek için hastaya kolposkopi ve biyopsi işlemi uygulanır. Bu işlem sonucunda rahim ağzındaki düşük, orta ve yüksek şiddetli hücre bozulmaları CIN 1, CIN 2 ve CIN 3 olarak adlandırılır.
Bu adlandırmaların hiçbiri kanser değildir, ancak kanser olma ihtimali olan ama iyileştirilebilen bozulmalardır. Düzenli muayene ve takip sayesinde bu lezyonlar kanser olmadan cerrahi müdahale ile temizlenebilir.
Yüksek riskli bir HPV türü ile pozitif olmak, sigara kullanmak, çok fazla doğum yapmak ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara sahip olmak rahim ağzı kanseri için risk faktörleridir. Ayrıca, bağışıklık sisteminin zayıf olması da önemli bir risk oluşturur.
Erken yaşta cinsel birliktelik yaşanması, korunmasız cinsel ilişki ve çok partnerli cinsel ilişki de risk faktörleri arasında yer alır. Bu durumlar, rahim ağzı kanseri gelişimini tetikleyebilir.
Rahim ağzı kanseri ile HPV ilişkisi, bilim dünyasında önemli bir gelişme olarak kabul edilmektedir. HPV enfeksiyonunu durdurmanın önemi fark edildikten sonra HPV bulaşını önlemeye yönelik aşı çalışmaları başlamıştır. İlk HPV aşısı 2006 yılında piyasaya sunulmuştur.
HPV aşısı, rahim ağzı kanseri başta olmak üzere HPV'ye bağlı kanserlere karşı koruma sağlar. Hem erkeklere hem kadınlara uygulanabilen bu aşı, rahim ağzı kanserinden korunmanın en etkili yoludur. Ancak aşı yapılsa da yapılmasa da düzenli tarama ve testlerin önemi unutulmamalıdır.