Hıçkırık, ani kasılmalar ve solunum düzeninin bozulmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Bu rahatsızlık, günlük aktiviteleri olumsuz etkileyebilir. Hıçkırık, genellikle kısa süre içinde kendiliğinden geçer, ancak bazı durumlarda rahatsızlık verecek kadar uzun sürebilir.
Hıçkırık, ses tellerinin kapanması sonucu oluşan diyaframın tekrarlayan spazmlarıdır. Diyafram, göğüs kafesinin altında yer alan ve solunum sürecinde önemli bir rol oynayan bir kastır. Hıçkırık, glottisin aniden kapanması sonucu oluşan bir reflekstir.
Hıçkırığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, çeşitli tahminler bulunmaktadır. Kandaki düşük karbondioksit seviyeleri ve tahriş olmuş sinirler, hıçkırığın oluşumuna neden olabilir.
Olası nedenler arasında ani heyecan, duygusal stres, aşırı yeme, gazlı içecekler, ani sıcaklık değişiklikleri ve alkol tüketimi yer alır. Ayrıca, bazı ilaçlar ve sigara kullanımı da hıçkırığa yol açabilir.
Hıçkırık, genellikle kısa süre içinde kendiliğinden geçer. Ancak, rahatsızlık verecek kadar uzun sürdüğünde, çeşitli yöntemler uygulanabilir. Su içmek, hıçkırığın en bilinen çözümlerindendir.
Bir bardak suyu yavaşça yudumlamak, diyafram ve boğaz kaslarını düzenleyerek hıçkırığı geçirebilir. Ayrıca, ılık tuzlu suyla gargara yapmak da etkili bir yöntemdir.
Karbonatlı su ve limon, hıçkırığı durdurmada sıkça başvurulan doğal yöntemlerdir. Bir çay kaşığı karbonatın bir bardak suya karıştırılması, mide asidini dengeleyerek diyafram üzerindeki baskıyı azaltabilir.
Limon, güçlü bir asidik etkiye sahiptir. Bir dilim limon üzerine tuz ekleyip emmek, hıçkırığı kısa sürede durdurabilir. Bu yöntemler basit ve doğal olduğu için kolaylıkla uygulanabilir.
Nefes egzersizleri, diyaframın kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Derin bir nefes alıp bunu 10-15 saniye boyunca tutmak, ardından yavaşça vermek, diyafram kasını sakinleştirir.
Alternatif olarak, bir kağıt torbasının içine düzenli şekilde nefes alıp vermek, kandaki karbondioksit seviyesini artırarak kasılmaların kontrol altına alınmasını sağlar. Bu yöntemleri uygularken dikkatli olmak önemlidir.
Ani soğuk uyaranlar, sinir sistemi üzerinde şok etkisi yaratarak hıçkırığı durdurabilir. Yüzünüze ya da boynunuza kısa süreli buz küpü uygulamak, sinirleri uyarabilir.
Birkaç yudum soğuk su içmek de etkili bir yöntemdir. Ayrıca, buzlu suyla gargara yapmak, boğazdaki sinirleri uyararak hıçkırığın hızla geçmesini sağlayabilir.
Bebeklerde hıçkırık, genellikle aşırı beslenme, hızlı yemek veya fazla hava yutma nedeniyle oluşur. Bu nedenle, bebeği emzirirken gazını çıkartmak için emzirmeye ara vermek önemlidir.
Bebeği sık sık ama küçük miktarlarda beslemek, beslenme sonrasında 30 dakika boyunca dik oturtmak, emzik kullanmak gibi yöntemler hıçkırığı geçirmeye yardımcı olabilir.
Hıçkırık, genellikle gülme, gıdıklanma veya yanlışlıkla hava yutma gibi nedenlerle ortaya çıkar. Ancak uzun süreli hıçkırık, kalp ve diğer organlarda var olan hastalıkların habercisi olabilir.
Merkezi sinir sistemi hastalıkları arasında inme, beyin iltihaplanması ve kafa travmaları bulunurken, sindirim sistemi hastalıkları arasında reflü ve gastrit yer alır. Uzun süre geçmeyen hıçkırık, günlük yaşam aktivitelerini zorlaştırabilir.
Geçici hıçkırığın tedavisi için nazofaringeal stimülasyon, vagal stimülasyon ve solunum manevraları uygulanabilir. Uzun süreli hıçkırıklar için çeşitli ilaçlar da kullanılabilir.
Bu ilaçların amacı, akciğerlerin altındaki nefes almaya yardımcı olan kaslara giden sinir beslemesini gevşetmek ve hıçkırığın neden olduğu stresi hafifletmektir. 48 saatten fazla süren hıçkırık durumunda bir sağlık kurumuna başvurulması önerilir.